AİLE İÇİ ŞİDDET VE CEZASI


Aile İçi Şiddet: Tanım ve Türleri

Aile içi şiddet, aile bireyleri arasında gerçekleşen fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddet içeren hareketler, tehditler ve baskılar olarak tanımlanır. Türkiye'de Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a göre aile içi şiddet, kişinin eşine, çocuklarına, annesine, babasına, kardeşlerine veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı şiddeti içerir.

Aile içi şiddetin çeşitli türleri vardır:

1. Fiziksel Şiddet: Fiziksel şiddet, kaba kuvvetin kullanılması sonucu bir kişinin vücutta zarar görmesine yol açar. Tokat atma, itme, yumruklama, tekmeleme, nesnelerle vurma veya tehdit etme gibi davranışları içerir.

2. Sözlü-Duygusal-Psikolojik Şiddet: Sözlü, duygusal ve psikolojik şiddet, kişinin ruh sağlığını etkileyen sözler ve davranışlarla karakterizedir. Hakaret etme, aşağılama, küçümseme, aşırı kıskançlık, tehditler, küfür etme, kişinin ifadesini engelleme, sosyal bağlantıları kısıtlama ve giyim tercihlerini kontrol etme bu kategoriye girer.

3. Cinsel Şiddet: Cinsel şiddet, bir kişinin isteği dışında cinsel ilişkiye zorlanması veya cinsel içerikli sözcüklerin kullanılması, kürtajı engelleme veya dayatma, fuhuşa zorlama, cinsel organlara zarar verme gibi davranışları içerir.

4. Ekonomik Şiddet: Ekonomik şiddet, kişinin çalışmaya veya çalışmamaya zorlanması, gelirini kontrol etme, parasına veya kredi kartlarına el koyma, borçlandırmaya zorlama, para vermeme veya çok az para verme, aile bütçesiyle ilgili bilgi vermeme gibi ekonomik baskıları içerir.

Aile İçi Şiddet Döngüsü:

Aile içi şiddetin bir döngüsü vardır:

1. Gerginlik Dönemi: Şiddet uygulayacak kişi, çeşitli bahanelerle gerginlik yaratır ve kontrolünü elinde tutmaya çalışır.

2. Kriz Dönemi: Şiddet uygulayan kişi, mağdura fiziksel, sözlü, cinsel veya ekonomik şiddet uygular. Mağdur kendisini aşağılanmış, haksızlığa uğramış ve üzgün hisseder.

3. Pişmanlık Dönemi: Şiddet uygulayan kişi pişmanlık gösterir, mağduru kazanmaya çalışır ve olumlu davranışlar sergiler.

4. Bahane Dönemi: Şiddet uygulayan kişi davranışlarını bahanelerle savunur. Mağdur, bahaneleri anlamaya çalışır, değişmesi için yardımcı olmaya çalışır ve kendisini sorumlu hisseder.

Aile İçi Şiddetin Mağdurları Kimdir?

Aile içi şiddet, kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve yakın akrabalar arasında görülebilir. Şiddet mağdurları, şiddet içeren davranışlara maruz kalanlar veya bu tür şiddete maruz kalma riski taşıyanlar arasında yer alır.

Aile İçi Şiddete Karşı Ne Yapılabilir?

Aile içi şiddetle mücadelede çeşitli önlemler alınabilir:

  • Polis merkezleri veya jandarma karakollarına başvurarak şiddetin hemen önlenmesi ve tedbir alınması istenebilir.
  • ALO 183 gibi danışma hatlarından destek ve bilgi alınabilir.
  • Sağlık kuruluşlarına başvurarak şiddetin tıbbi belgelenmesi sağlanabilir.
  • Sivil toplum kuruluşlarından yardım alabilirsiniz.
  • Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri, kadın konukevleri ve kadın sığınma evleri gibi kurumlar da destek sunabilir.
  • Aile Mahkemesi veya Cumhuriyet Savcılığına başvurarak koruyucu ve önleyici tedbirler talep edebilirsiniz.

 

Aile Mahkemesine Başvuru ve Hukuki İşlemler

Aile içi şiddet, mağdurlar için hem duygusal hem de hukuki açıdan zorlayıcı bir durumdur. Aile içi şiddete karşı önlem almanın önemli bir yolu, Aile Mahkemesi ve Cumhuriyet Savcılığına başvurmaktır. Bu başvurular, şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunmasını sağlayan tedbirlerin alınmasını amaçlar.

 

1. Aile Mahkemesine Başvuru:

Aile içi şiddet mağdurları, Aile Mahkemesi'ne başvurarak hukuki yardım talebinde bulunabilirler. Başvurular, genellikle şiddet mağdurlarının güvenliği ve korunması için acil bir şekilde ele alınır. Başvuru sırasında mağdurların hangi tedbirleri talep edecekleri ve neden ihtiyaç duydukları detaylı bir şekilde belirtilmelidir.

2. Tedbir Kararları:

Aile Mahkemesi, şiddeti önlemek ve mağdurları korumak amacıyla çeşitli tedbir kararları alabilir. Bu kararlar, mağdurları şiddetten korumak için gereken önlemleri içerebilir. Örnek olarak, şiddet uygulayan kişinin belirli bir mesafede durmasını zorunlu kılabilir veya evden uzaklaştırma kararı verebilir. Ayrıca, şiddet mağdurlarına maddi destek sağlamak amacıyla tedbir nafakası kararı da alınabilir.

3. Delil ve Belge Sunma Zorunluluğu Yoktur:

Tedbir kararları alınırken, şiddet mağdurlarının delil veya belge sunma zorunluluğu yoktur. Mağdurun beyanları, mahkeme tarafından ciddi şekilde değerlendirilir ve tedbir kararlarının temelini oluşturur.

4. Cezai İşlem:

Aile içi şiddet durumunda, ayrıca suç teşkil eden eylemler de söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda, Cumhuriyet Savcılığı da devreye girebilir ve şiddeti uygulayan kişi hakkında cezai işlem başlatabilir. Örneğin, bir kişiyi kasten öldüren kişi, ceza hukuku gereği ağır cezalara çarptırılabilir.

 

Aile içi şiddetle mücadelede hukuki süreç, mağdurların korunması ve şiddeti önlemenin önemli bir yoludur. Aile Mahkemeleri ve Cumhuriyet Savcılıkları, mağdurlara destek sağlamak ve şiddeti önlemek amacıyla etkili bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, şiddet mağdurları hukuki haklarını aramak için cesaretlenmeli ve hukuki süreçten yararlanmalıdır.